T C. Anayasa Mahkemesi
Bunedenle kitle iletişim araçlarından yararlanma özgürlüğünün, bu alandakiteknolojik gelişmeler de gözetildiğinde ifade özgürlüğünün bir yansıma biçimiolan basın özgürlüğünü de kapsayacak bir üst kavram haline geldiğigörülmektedir. Davakonusu kurallarla, RTÜK başkan yardımcıları, 1. Hukuk müşaviri ve dairebaşkanları haricindeki personelin Başkan tarafından atanacağı ve personelingörevleriyle ilgili işledikleri ileri sürülen suçlarına ilişkin soruşturmaizninin Başkan tarafından verileceği öngörülmüştür. Gerek mukayeseli hukukta gerekse milli hukukumuzda müstehcenlikile ilgili getirilen hükümlerde korunmak istenen başlıca hukuki menfaat,toplumun ‘ar ve haya duyguları’dır. Başka bir değişle ‘genel ahlak’tır.Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararında belirtildiği üzere genel ahlak, bellibir zamanda, toplumun büyük bir çoğunluğunca benimsenmiş bulunan ahlakkurallarıyla ilgili hareketleri gösteren ve kolayca anlaşılan bir anlamtaşımaktadır. Maddesinde, Kanun’un amacının, ”ifade ve haber alma özgürlüğününsağlanması’ olduğu belirtilmiştir. (4)Hukuk, yayıncılık, yönetim ve finans ile iletişim teknolojileri alanlarındaihtiyaca göre sayıları beşi geçmemek üzere başkanlık müşavirigörevlendirilebilir. (2)Kamu görevlileri, Üst Kurul üyeliğinde bulundukları görev süresincekurumlarından ücretsiz izinli sayılır ve bu görevde geçirdikleri sürelermesleklerinde geçmiş gibi değerlendirilerek mümtazen terfi etmiş sayılırlar. R)Medya okuryazarlığının toplumun tüm kesimlerini içerecek şekildeyaygınlaştırılması amacıyla, başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere diğerkamu kurumları ile işbirliği yapmak. I)Yayın hizmetlerinin izlenme ve dinlenme oranı ölçümlerinin yapılmasına vedenetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu usul ve esaslara uymayan şirketve kuruluşlara uygulanacak müeyyideleri belirlemek.
D)Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti sağlayıcı kuruluşlardanalınacak yayın lisans ücretleri, karasal ortamdan sunulacak yayın hizmetleriiçin yıllık televizyon kanal, multipleks kapaParibahis güncel giriş ve radyo frekansı kullanımücretleri ile platform, multipleks, altyapı işletmecileri ve verici tesis veişletim şirketinden alınacak yayın iletim yetkilendirme ücretini belirlemek. A)Yayın lisansı, münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetisunmak amacıyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş anonim şirketlereverilir. Aynı şirket ancak bir radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı yayınhizmeti sunabilir. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, yayın lisansınınverilmesinden sonra da ana sözleşmelerine bu maddedeki esaslara aykırı hükümlerkoyamazlar. Ana sözleşme değişiklikleri bir ay içinde Üst Kurula bildirilir. ‘MADDE7- (1)Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstüdurumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğüesas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklıkalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gereklikıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetlemuhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayınyasağı getirebilir. Radyo ve televizyon kuruluşlarında ulusal koruma, uluslararasıalanda da karşılaşılan bir durumdur. Bu konuda esnek olduğu ileri sürülenAvrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde de AB üyesi ülkelerle sınırlı bir korumayagidilmiştir. ABD’de de radyo ve televizyon yayıncılığında yabancı sermayepayında sınırlama bulunmaktadır. ABD’de bu oran kişilerde yüzde 20’yiyabancıların sahip olduğu şirketlerde yüzde 25’i geçmemektedir. Radyo vetelevizyon alanında yabancı sermayesinde ‘karşılıklılık’ ilkesinin esasalındığı durumlarda pay sınırının yükselebildiği görülmektedir.
- Bu nedenlepersonel, Anayasanın 128 inci maddesinde sözü edilen genel idare esaslarınagöre asli ve sürekli nitelik taşıyan kamu hizmetlerini yerine getirenpersoneldir.
- D)Bir gerçek veya tüzel kişi doğrudan veya dolaylı olarak en fazla dört karasalyayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilir.
- Bakanlar Kurulu kararlarındagenellikle sözleşmeli personele ödenecek ücretlerin alt ve üst sınırlarıbelirlenmekte ve belirlenen bu limitler dâhilinde kalınmak kaydıyla ilgilipersonel ile yetkili merci arasında sözleşme imzalanmaktadır.
Belirlilik, kişilerin hukuk güvenliğini korumakla birlikteidarede istikrarı da sağlar. Fıkranın düzenleniş şeklinden, görev ve yetki alanına giren hangikonuların, hangi işlem sürecinde gizli ve sır olacağı da anlaşılamamaktadır. (7)Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Üst Kurulda görev yapmakta olan personel,bu Kanunun yayımı tarihinden önce yararlanmakta olduğu ek göstergelerdenkazanılmış hak olarak yararlanmaya devam eder. (2)Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde, Türkiye Radyo ‘Televizyon Kurumu ihlâlin niteliği açıkça belirtilerek Üst Kurulca uyarılır veyükümlülüğün gereğinin yerine getirilmesi ilgili Bakanlığa bildirilir. Hukuk Müşaviri ve daire başkanları Başkanın teklifiüzerine Kurul kararıyla, diğer personel Başkan tarafından atanır. (8)Üst Kurulun Üst Kurul uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları,yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavları, çalışmausul ve esasları ile diğer hususlar Üst Kurul tarafından yönetmeliklebelirlenir. MADDE43- (1)Üst Kurulun hizmet birimleri; daire başkanlıkları şeklinde teşkilâtlanmış anahizmet ve destek hizmet birimleri ile danışma hizmet biriminden oluşur. (5)Üst Kurul üyeleri, kendileri veya üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kanve kayın hısımlarıyla ilgili konularda müzakere ve oylamaya katılamazlar.
Kanunile RTÜK’ün tarafsızlığının sağlanabilmesi için birtakım tedbirler alınmıştır.Kanun’un 38. Kanun’undava konusu kuralın da yer aldığı 26. Madde gerekçesinde konuyla ilgiliolarak, ”Verici tesisleri yayıncılar tarafından kurulacak tek birverici tesis ve işletim şirketince inşa edilecektir. Bu sayede mevcut vericitesislerinin oluşturduğu görüntü kirliliği önlenecek ve şehirlerin sembolüniteliğinde verici kulelerinin tesisine imkân tanınacaktır.’ denilmiştir. 6112sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un7. Maddesinin (4) numaralı fıkrasında, RTÜKtarafından kanal ve radyo frekans planlaması yapıldıktan sonragerçekleştirilecek sıralama ihalesine katılacak medya hizmet sağlayıcıkuruluşların yayıncılık alanında en az bir yıl faaliyette bulunmaları gerektiğikurala bağlanmıştır. Kuraldayer alan ‘olağanüstü durumlar’, ‘milli güvenliğin açıkça gereklikıldığı haller’ ve ‘kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetlemuhtemel olduğu durumlar’ ibarelerinin içerik ve kapsamının kanun koyucutarafından önceden tek tek belirlenmesi mümkün değildir. Söz konusu ibareleredoktrin, uygulama ve yargı kararlarıyla zaman içerisinde anlam kazandırılarakibarelerin genel çerçevesi belirlenmiş ve içeriği somutlaştırılmıştır. Bunedenle dava konusu kural ile geçici yayın yasağı getirilebilmesi için gereklidurum ve şartların temel esasları ve çerçevesi belirlenmiş olduğundan, davakonusu kuralın hukuk güvenliği ve belirlilik ilkelerine aykırı bir yönü yoktur. Açıklanan nedenlerle, 6112 sayılı Yasanın geçici 1 inci maddesinin(3) numaralı fıkrasının ikinci tümcesinin ” diğerleri Başkan tarafından üç ayiçinde Üst Kurulda durumlarına uygun kadrolara atanırlar’ bölümü ile (5)numaralı fıkrasının birinci tümcesinin Anayasanın 2 nci, 128 inci ve 133 üncümaddelerine aykırı olup, iptalleri gerekmektedir. (6)Karasal ortamdan yapılacak radyo ve televizyon yayın hizmeti için tahsisedilmiş kanal, multipleks kapapin-up oyunu ve radyo frekansları için kamu ve özelmedya hizmet sağlayıcı kuruluşlardan yıllık kullanım ücreti alınır. Yıllıkkullanım ücreti, söz konusu yayının nüfusa bağlı kapsama alanı, türü, vericigücü, frekansın bulunduğu bant ve yayının yapıldığı yerleşim biriminin ekonomikgelişmişlik seviyesi gibi nesnel kıstaslar esas alınarak Üst Kurul tarafındanbelirlenir.
Bu nedenlepersonel, Anayasanın 128 inci maddesinde sözü edilen genel idare esaslarınagöre asli ve sürekli nitelik taşıyan kamu hizmetlerini yerine getirenpersoneldir. Anayasanın 7 nci maddesinde yasama yetkisinin Türk Milleti adınaTürkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceğiöngörülmüştür. Buna göre, Anayasada yasayla düzenlenmesi öngörülen konulardayürütme organına ya da Anayasada yürütme görevi verilen karar organlarına genelve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir.Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bunedenle, Anayasada öngörülen ayrık durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemişbir alanda, yasa ile yürütmeye genel nitelikte kural koyma ve yasayla konulankuralları değiştirme yetkisi verilemez. Yasal düzenlemeler ancak yasa koyucutarafından kaldırılabilir ya da değiştirilebilir. Üst Kurul için birincil öneme sahip çalışma ve değerlendirmelerinBaşkan tarafından yapılması, Üst Kurul yetkisinin sürekli olarak ve Üst Kuruluniradesi dışında Başkana verilmesi anlamına gelir. Üst Kurulun görev veyetkileri göz önünde bulundurulduğunda, diğer kuruluşlarla ilişki ve temsil de,Başkanın Üst Kurulu ‘protokol’ anlamında temsilin ötesinde, bir genel yetkiyiişaret etmektedir. Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Sınır Ötesi TelevizyonSözleşmesinde, müstehcenlik yer almamıştır. Sözleşmenin 7 nci maddesininbirinci fıkrasının (a) bendinde, yayınların uygunsuz (indecent) olmaması vepornografi (pornography) içermemesi öngörülmüştür. Pornografiye, hiçbir programya da yayın türünde, haber, eser, sanat teması ya da sanatsal öğe olarakbaşvurulamaz.
(5)Düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin bu hakkı kullanmadan ölmesihâlinde, bu hak mirasçılarından biri tarafından kullanılabilir. Bu durumda,ölümün altmış günlük düzeltme ve cevap hakkı süresi içinde gerçekleşmiş olmasıkaydıyla, kalan düzeltme ve cevap hakkı süresine otuz gün ilâve edilir. (4)Hâkim tarafından düzeltme ve cevabın yayınlanmasına karar verilmesi hâlinde,birinci fıkradaki yedi günlük süre, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişsekararın kesinleştiği tarihten; itiraz edilmişse asliye ceza mahkemesi kararınıntebliği tarihinden itibaren başlar. Öte yandan, anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırıkurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın da gereğidir. Anayasayaaykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk devletinde sübjektif yararların üstünde,özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyeceğikuşkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kişi hak veözgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesininhukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağındaduraksama bulunmamaktadır. (2) sayılı fıkrada, değerlendirme ve denetim sonrası alınacakkararın yaptırım kısmı, Üst Kurulun uhdesinden çıkarılmakta, ilgili Bakanlığaverilmektedir. Bu düzenleme, RTÜK’nin anayasal varlığı ve işlevini yerinegetirememesi, yetkilerinin devredilerek sınırlandırılması anlamına gelir. Yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad vekurum olarak söz edilmesi değil, bunların yasa metninde kurallaştırılmasıdır.Kurallaştırma ise düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçeveninçizilmiş olmasını ifade eder. Ancak bu koşulla uzmanlık ve teknik konularailişkin ayrıntıların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir. 37 nci maddede, Üst Kurulun görev ve yetkileri düzenlenmiştir.Maddenin (u) bendinde, ‘Kurul üyeleri ile Kurum personelinin uyacakları meslekîve etik ilkeleri belirlemek’ görev ve yetkisi de sayılmıştır. Kurulun bu eşit yapısını bozan, Kurula ait yetkileri Başkanaveren, böylece Kurul yetki ve faaliyetlerini kısıtlayan hükümler Anayasanın 133üncü maddesine aykırılık oluşturur.
Herhangi bir şekilde Başkan veyaBaşkan Vekilinin üyeliği sona erer veya Başkan veya Başkan Vekilliği boşalırsa,Üst Kurul ilk toplantısında Başkan ve/veya Başkan Vekili için seçim yapar. Esasların BakanlarKurulu tarafından belirlenmesi de yasallık ilkesinin yerine getirildiğianlamına gelmez. Anayasanın 48 inci maddesinde de herkesin dilediği alanda çalışmave sözleşme hürriyetlerine sahip olduğu belirtilmiş, çalışma özgürlüğü için birsınırlama nedeni öngörülmemiştir. Anayasanın 48 inci maddesinde herkesin dilediği alanda çalışma vesözleşme hürriyetlerine sahip olduğu belirtilirken çalışma özgürlüğü için birsınırlama nedeni öngörülmemiştir. Müstehcenlik, kişiden kişiye, kültürden kültüre değişen soyut birkavramdır. Bu soyutluk, yayınların müstehcen olup olmadığına karar verecekkişiler ya da Kurul için de söz konusudur. Karar vericilerin, hangi izleyicikitlesini esas alarak karar verecekleri belli olmadıkça da bu belirsizlikartarak devam edecektir.
Maddesinde yeralan yedi günlük süreyi kısalttığı belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 32. H)Medya hizmet sağlayıcılarının sunduğu yayın hizmetlerinde ve platform,multipleks, altyapı işletmecileri ile verici tesis ve işletim şirketininsunduğu hizmetlerde bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata aykırılık tespitedilmesi veya yayın lisansı şartlarına uyulmaması hâlinde gerekli müeyyideleriuygulamak. 45 inci maddenin (2) sayılı fıkrasında ise söz konusu yükümlülüğünyerine getirilmemesi hâlinde, Türkiye Radyo ‘ Televizyon Kurumunun ihlâlinniteliği açıkça belirtilerek Üst Kurulca uyarılacağı ve yükümlülüğün gereğininyerine getirilmesininilgili Bakanlığabildirileceği öngörülmüştür. Anayasanın 128 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındakigörevleri yürüten bütün personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,hakları ve yükümlülüklerinin yasayla düzenlenmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, 6112 sayılı Yasanın 36 ncı maddesinin (3)numaralı fıkrasının, (f), (g) ve (ğ) bentleri Anayasanın 133 üncü maddesineaykırı olup, iptalleri gerekmektedir. 133 üncü maddede 1993 yılında yapılan değişikliğin gerekçesinde debelirtildiği gibi, ‘bütün radyo ve televizyon istasyonlarının Anayasanın temelilkesine, millet ve ülkenin birlik ve bütünlüğüne, bölünmezliğine genel ahlakaaykırı yayın yapamayacakları temel ve tabiî ilkeler olarak düşünülmüş’tür. Hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulu olan bağımsız yargı gücü,günümüzde temel hak ve özgürlüklerin olduğu kadar kamusal düzenin korunmasınında güvencesidir. Yargının bağımsızlığının amacı ise bireylere her türlü etki,baskı, yönlendirme ve kuşkudan uzak kalınarak adaletin dağıtılacağı güven veinancı vermektir. Bu bağlamda, Anayasanın 138 inci maddesinde düzenlenenobjektif bağımsızlık da yargılama çalışmalarında hâkimlerin hiçbir etki altındakalmamaları gereğine dayanmaktadır. Yasa koyucunun, Anayasanın 32 nci maddesinin hakime tanıdığı yedigünlük süreyi kısaltarak üç güne indirmesi, hakime Anayasa ile verilen hakkıkullanamaması sonucunu doğuracaktır ki, bu hüküm, Anayasanın 138 incimaddesindeki, hiçbir organ, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere vehakimlere emir ve talimat veremez hükmüne de aykırıdır. Öte yandan, temel hak ve özgürlükler arasında olan bilim ve sanatözgürlüğü, basın özgürlüğü ile süreli ve süresiz yayın hakkı, aynı zamandaAnayasanın 90 ıncı maddesinin son fıkrasına 5170 sayılı Yasayla eklenen ektümceyle ‘milletlerarası andlaşmalar’ın koruması altındadır. Müstehcen sözcüğübu yönüyle de Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesine aykırılıkoluşturacaktır.
Memurların vediğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklarıve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunladüzenlenir. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunlaözel olarak düzenlenir’denilmiştir. Kanunla düzenlemenin temel ilkelerindenbiri ‘belirliliktir’. (3) numaralı fıkranın ikinci tümcesinin ” diğerleri Başkantarafından üç ay içinde Üst Kurulda durumlarına uygun kadrolara atanırlar’bölümü ile (5) numaralı fıkrasının birinci tümcesinde, RTÜK başkanına geniş vetakdire dayalı yetki verilmiştir. ‘Durumlarına uygun kadro’ sözcükleri ile’uygun gördüğü birim ve işlerde görevlendirme’ sözcükleri belirsizdir. Başkanınbu yetkileri hangi ölçütlere göre kullanılacağı gösterilmemiş, yasayla güvencealtına alınmamıştır. Üst Kurulun teşkilâtı, personeli ve kadrolarının düzenlendiği 43üncü maddenin (6) numaralı fıkrasında, Üst Kurul personelinin, kadro karşılığısözleşmeli statüde istihdam edileceği, ücret ve malî haklar dışında her türlühak ve yükümlülükler yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olacağıbelirtilmiştir. Fıkranın ikinci tümcesinde ise personelin ücretleri ile diğermalî hakları toplamının, Üst Kurul üyeleri için yapılan ödemelerin toplamınıgeçmemek üzere kurum içi hiyerarşi de gözetilerek Bakanlar Kurulunca belirlenenesaslar çerçevesinde Üst Kurul tarafından tespit edileceği öngörülmüştür.Kuralda, ücret ve mali haklar için üst sınır belirlendiği halde, alt sınırbelirlenmemiştir. Anayasanın 14 üncü maddesinde de, Anayasa hükümlerinden hiçbirinin, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerinyok edilmesini veya Anayasada belirlenenden daha geniş şekildesınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekildeyorumlanamayacağı belirtilmiştir. Anayasanın öngördüğü demokratik hukukdevleti, herkesin hakkını eşit olarak korur ve çoğunluğun azınlık üzerindeeşitsizliği bozucu etkisine izin vermez. Özerk statüye sahip kamu kuruluşlarıoluşturulmasının amacı, kuşkusuz söz konusu kuruluşları genel idare içindeayrıcalıklı veya dokunulmaz kılmak değil, onların özellik gösteren işlevleriniçoğulcu demokrasi anlayışı içinde ve daha iyi biçimde yerine getirmelerinisağlamaktır.
Kural,hakim kararı olmaksızın, İdarenin başı olan Başbakana veya görevlendireceğibakana geçici yayın yasağı koymak suretiyle kişilerin haberleşme özgürlüğünemüdahale etmek yetkisini verdiğinden, Anayasa’nın 22. Maddelerindekihürriyetleri haleldar edici niteliktedir. Maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, laik ve sosyal bir hukukdevleti olduğu belirtilmiş, 13. Maddesinde temel hak ve hürriyetlerin özlerinedokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerebağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların Anayasa’nınsözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerineve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanannedenlerle dava konusu kuralın Anayasa’nın 13., 26. Maddelerine aykırıolduğu ve iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Dava konusu kuralla, RTÜK personeline ödenecekücretlerle diğer mali hakların ödenmesine olanak tanınmasında ve kurum içihiyerarşi de gözetilmek suretiyle Bakanlar Kurulu’nca belirlenen esaslarçerçevesinde tespit yetkisinin RTÜK’e bırakılmasında ‘kanunla düzenlemeilkesi’ne aykırılık bulunmamaktadır. Kadrokarşılığı sözleşmeli personel statüsü, personelin 657 sayılı Kanun ve 190sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında KHK çerçevesinde ihdas edilmiş bir ‘memur’kadrosuna sahip olduğu ancak, aynı zamanda sözleşme ile çalıştırıldığı birsözleşmeli personel statüsü alt istihdam biçimidir. Genel olarak kadrokarşılığı çalıştırılan sözleşmeli personel hakkında çalışma esaslarınıdüzenleyen Bakanlar Kurulu kararı ve sözleşme hükümlerinde belirtilenhususlar dışında 657 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Davadilekçesinde, RTÜK personeline ödenecek ücret ve sağlanacak mali haklarailişkin üst sınır belirlenmesine karşın alt sınırın belirlenmediği ve buyönüyle yasallık ilkesine uyulmadığı belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 2.
Recent Comments